düz dünya teorisi

Bunun psikopatları var epey. Baya baya bunu ideoloji haline getirmiş, aydınlandığını iddia eden komplo teorisyenleri son bir kaç yıldır oldukça çoğaldı. İlk duyduğumda çok fazla taşak geçtim. Epey dalga geçtim. Hala ciddiye alamıyorum ama bunun özellikle yurtdışı topluluklarını ve ciddiyetlerini görünce açıkçası onları aşağılayarak, dalga geçerek ayıp ettiğimi düşünmeye başladım. Saçma fikirler olabilir ama adamlar son derece ciddi ve emek veriyorlar bu işe onu fark ettim. Nasa'nın asıl misyonunun uluslararası propaganda olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok o topluluğa uzay araştırmasından öte çok daha farklı amaçlar yükleniliyor bir şekilde. Zaten komploların türemesi de bu tavırlarından kaynaklı. Açıkçası bu kadarını bekleyemem ben. Kendimce Dünya'nın yuvarlıklığına dair ikna yöntemlerim de var zaten. Ama yine de düz dünya adına sıklıkla sorulan sorulara cevap verilmiş güzel bir video hazırlamışlar. İnanmasanız da komplo olduğunu düşünseniz de farklı bir bakış açısı kazanmanız adına izlemenizi tavsiye ederim. düz dünya teorisi hakkında sorulan sorular-video Düz dünya'ya inanmak tabii ki bana da çok uçuk geliyor. Dünya tabii ki yuvarlaktır diyebiliyorum. Ama bu tip teori çalışmalarıyla en azından önünüze sunulan bir çok şeyin sizi aldatmaya yönelik olabileceği hakkında bir fikir elde ediyorsunuz. Her şeye balıklama atlayan bir asalak olmamanızı ve sorgulamayı ilke edinmenizi sağlıyor. Merak eden izlesin, güzel açıklamalar da yok değil ayrıca. Özellikle doğu batı yönünde tek noktaya ilerlemekle dünyanın yuvarlak olduğu ön kabulüne karşı sundukları cevap gayet güzel ve birleşmiş milletler haritasıyla da birebir örtüşen bir çözümleri var. Ne enteresan insanlar var ulan..

şu linkten ulaşılabilecek twitter floodu. mutlaka okuyundshfjsl.

nasa nın "dünyanın gerçek görüntüsünü aya giden astronotlardan başka hic kimse görmedi" açıklaması ile neil degrese tyson denen nasa dan ödül almış popüler bilim adamının "dünya armut şeklindedir" açıklaması sonrası iyiden iyiye onamaya başladığım teori. tyson bey biz fotoğraflarda armut değil kusursuz küre görüyoruz. hem bi de hani geoitti lan o. çocukları? gemilerin önce altının sonra gövdesinin en sonda bacasının kaybolmasının dünyanın eğriliği sebebiyle değil görüş alanımızdan çıkmasıyla oluştuğunu öğrendiğimden beri araştırıyorum. kaybolan gemiye teleskopla bakarsanız tekrar görürsünüz. e simdi demezler mi adama " hani lan oç eğimin o bir tarafına gidiyordu hani dünya yuvarlakti?" zaten küçüklüğümden beri durup durup düşünürdüm su an hatvan gibi delicesine dönüyoruz ama bunu 1 gram bule hissetmiyoruz. hemde hic kimse? nasıl oluyor lan bu derdim hep. diyeceğim o ki ciddiyetle araştırın bunu. çünkü adamların çok mantıklı ve hakli iddiaları var.

nasa'da bugüne kadar çalışmış on binlerce insan vardır ve bunların hepsi zeki insanlar. ya hepsi sır saklıyor ya da zeki değil aptallardır.. ilk ihtimal imkansıza yakın, çünkü yüzlerce hatta binlerce çatlak çıkardı, ikincisi ilkinden bile saçma olur. dünya düz değil de dikkat çekmeye çalıştıkları nasa'nın bilgi üretmekteki yanlılığı ise ona ben de varım.

olum dünya düz ise mevsimler ve gece gündüz nasıl oluşuyor lan? yoksa güneş mi bizim etrafımızda dönüyor? düşünmeyi sevmiyorum. çünkü beynimi kullanmış oluyorum. bana direk cevap verin, ona inanayım.

ulan dünyanin şeklini kim neden saklasin bizden amk ya

(bkz: dünyanın döndüğünü hissetmek) adam hissetmiş işte mk ne demek hissetmiyorum.

benim içinde yasadiğim dünyamın teorisi düz ve öküzün boynuzlarının üzerinde duruyo üstelik labirent gibi öküz, kafasını bir sallıyo ben labirentin içinde yuvarlanıp kayboluyorum ulan öküz sıçtın yine dünyamın içine ömrüm yol bulup,toparlanmakla mi gececek benim

nba basketbolcusu kyrie irving'in de inandığını söylediği teoridir.

var olan bilimi öğrenmeden bilim yapmaya çalışmanın bir ürünüdür. teori değil de iddia denmesi daha doğru olacaktır.

bunca yuvarlak insan varken dünyanın yuvarlak olduğuna mı inanmıyorlar?:):)

stalk yapa yapa geri kendi profilime dönüyorum bence dünyanın yuvarlak olduğunu açıklar niteklikte

çok mu irving seyrettiniz ?

ya su fotoğrafları kanıt olarak sunmayın arkadaş. nasa bile kendisi söylüyor montaj ve kompozit görüntüler olduğunu. yukarda da söyledim resmî nasa ifadesi: "aya giden astronotlardan başka hiç kimse dünyanın tam küre halini görmedi" daha ne diyim gardaş. dünya düz diyorsak var bir bildiğimiz. uluslararsı uzay istasyonunda dalgıç tüpünün ne işi olabilir aq? yazın bakın youtube da adam dalgıç tüpünü saklamaya çalışıyor. diyeceğim o ki size sunulan hiçbir kanıt aslında kanıt falan değil. hepsi düz dünyadada mümkün ve açıklaması olan şeyler.

Ha birde dünya düzse diğer gezegenler niye yuvarlak demeyin. Çünkü teoriye göre uzay, diğer gezegenler, galaksiler falan yok. Yalan! E bu yıldızlar ne hocam? Onlar yıldız sadece yıldız. Ne 9olduklarını bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Alçak yörünge asılamadı ve eğer varsa uzaya hiç çıkılamadı. Nasa sizi bizi kekledi. Teoriye göre dünya dediğimiz yer düz ve sabit. Evrenin merkezi olmasa bile zemini. Kenar var mı, altımız da ne var bilmiyoruz. Belki bir gök kubbe var, belki üzerinde başka güneşlerin ve ayların döndüğü başka kara parçaları var. Bilmiyoruz bilemiyoruz! Son olarak şu linki de şuraya bırakayım da teori hakkında bi fikriniz olsun. Ha önyargısına mağlup olan aptallar sakın izlemesin hatta linke tıklamasın bile. Siz mavi hapı alıp uyumaya devam edin. Kırmızı hapa ve gerçeğe cesareti olanlar siz tıklayın yalnızca. https://youtu.be/IgfoueUaOQc bir de şu var: https://youtu.be/ofPu0rM6fks

ya her şeyi bıraktım. yahu günümüzde kullandığımız çoğu teori dünyanın geoit olması üzerine şekillenmiş. eksen eğikliği, çekirdekte çekim gücünün sıfır olması, mevsimlerin oluşumu, günlük hareket falan. bu kadar basit mi ya öyle dünya düzdür demek?

dünya düz olsaydı bile sırf şu düz dünyacıların anlamsız kibirleri, hepiniz malsınız bir boktan anlamıyorsunuz, bizler aydınlandık, gerçeği fark ettik tavırları yüzünden dünyayı yuvarlamayı denerdim heralde. ne lan bu tavırlar? altı üstü 2 tane alt yazılı video 2 tane de amatör video izledin. sanırsın 150 bin ft yükseldi, sanırsın antartika'ya seyahat gerçekleştirdi. havalara bak hele sen. ayrıca (#1467923) edit: teoriyi amerika'da tartışmaya bile başladılar demiş yukarda bir arkadaş. şu verdiğim bkz entryi bir oku sen kardeşim tamam mı?

şeye benzemiş bu. illüminati videoları yeni keşfedilmeye başlandığı zamana benzemiş. nasa bile insan trolllemeye başladı. hayırlısı.

nasa dediğin gibi bizi kandırdı diyelim. amk bu rusya için büyük fırsat olurdu. dünya düz olsaydı ruslar bunu abd'nin yüzüne yüzüne vurarak açıkladı.

Amcam köşede közdeki çaydanlığı yellerken kendime bir ağaç buldum altına oturdum. Kulaklığımda Athena - Ses etme çalarken şöyle bir yazıya denk geldim. Okurken karşımda babamla kardeşim küçük yuvarlak üzerinde dünya haritası bulunan topla oynuyordular. Tevafuğa bak.. Neyse yazıdan bahsedeyim. Şu fizik kitaplarında yazan, geminin ufukta kaybolmasını görüş açısına bağlıyorlar bir kere. Yani iyi bir teleskopla bakıldığında geminin kaybolmadığını iddia ediyorlar. Ayrıca gerçek dünya haritasının, BM logosundaki harita olduğunu savunuyorlar. Üstelik sadece BM değil daha nice ulusal kuruluş logosu öyle. -Napaydılar, yakalarına üç boyutlu logo mu takaydılar?- Onlara göre Dünya bir disk şeklinde ve kendi etrafında dönüyor. Evrenin merkezinin Dünya olduğunu savunmaları saçma geldi. Onlara göre Güneş de öyle uzakta değil. Güneş ve Ay, Dünya'nın tam tepesinde ve Dünya'nın çevresinden daha küçük bir yörüngede dönüyor. Güneş'in ısısının ulaşmadığı yerler de buzullar oluyor. Bana en garip gelen kısmı Dünya'nın etrafını çepeçevre saran devasa buzul dağlarının olması ve bizi uzaya düşmekten koruması. Yahu bi komik geldi ya :D :D Bunu da çok uluslu devletlerin imzaladığı anlaşmaya dayandırıyorlar. Anlaşmaya göre, Antartktika kıtası bilime adanmış olduğu gerekçesiyle yasaklanmış bir bölge. Oraya geçiş izninin olmamasını gizledikleri bir şey olduğu kanısına vardırıyor. Bu anlaşma gerçek ve yıllardır bilinen bir şey. Gravity yani yer çekimi ve beraberinde kütle çekim yasasını inkar etmeleri "Öh artık! " dedirtti. Dünya'nın sürekli yukarı doğru giden bir harekette bulunduğunu ve bu yüzden oluşan Merkezkaç kuvvetinin bizi yüzeyde tuttuğunu savunuyorlar. Neyse işte Gökkuşağından girip NASA'nın, uzay diye bize sunduğu stüdyo çekimlerinden çıkıyorlar. Yorgunum, bu yüzden uzun uzun yazamayacağım ama detaylar üstte verdiğim linkte var. Dileyen inceleyebilir. Teori tümüyle saçma geliyor diyemiyorum. Kayda değer antitezleri mevcut. Aslında çok basit bir şekilde teori yanlışlanabilirdi ama NASA'nın güvenilir bir kuruluş olmaması akla şüpheler düşürdüğünden herkesin aklında "Olabilir mi?" düşüncesi beliriveriyor. Ya bu yazı yüzünden sabahtan beri göğe bakıyorum mal gibi, pikniğim rezil oldu ya yuvarlak görünüyo işte aaa... Bir de yazının girişinde fenomeni okuyanlardan bazılarının akıl sağlığını tehlikeye soktuklarından bahsetmiş ya ahahah siz bi okuyun yine de :D --- spoiler --- Kovalıyorsun kendi kendini Hayat buysa ben yokum der gibi Dönüyorsun hep aynı yere Yeni baştan başlıyormuş gibi Sar yaranı mikrop kapmasın Varsa bir bardak su iç üstüne Geçer geçer biraz aslında Sonra bir bakmışsın, boş bir oda Ayartıyor kalbini Dolaşırsa kanında deli deli Erirsin de çaresi yok incitiyor dur sakın ses etme --- spoiler ---

barış özcan (#1870964)

gereksiz bir teoridir, öyle de kalacaktır

yuvarlak olsaydı gidenler geri gelirdi........

aynen kardeşim tepsi şeklinde hatta öküzün boynuzları arasında duruyo

ulan bişey izledim 40. dk sindan sonra lan acaba dedim lanet olası yuvarlak tatlı şey dünya seni

dave murphy'nin videosu vardır bunun hakkında izlemenizi tavsiye ederim her şeyi alt üst ediyor ama bana cazip ve mantıklı geliyor inandım ben ygs coğrafya çok zorladı bu yüzden

ciddi manada ihtimal dahilinde. özellikle kutuplara hiçbir insanın yaklaştırılmaması tedirgin edici. bu konuyla ilgili şöyle şahane bir araştırma var. sağolsun arkadaş yapmış. zamanı olanlar okuyabilir. link dünya konusunda yanılsak da uzay konusunda çok pis keklendiğimizi düşünüyorum açıkçası. bir dolaplar dönüyor ama dur bakalım.

1 haftadır hiçbir şey yapmadan sadece düşünerek kafayı yiyecektim. Bari sözlüğe yazayım da bir miktar rahatlayayım. Aslında göstermek/sormak istediğim basit bir mesele var ama öncesinde azıcık boş yapayım. :D Dur aq düz dünyacı değilim hala sakin ol. alksjdask Ama bu yazıyı okumadan önce ya da okuduktan sonra okumanı istediğim bir başka entry de var: (#1467923) Geçen sene bu sözlükte bu başlığı açtığımdan beridir uzaktan uzağa bomboş kaldığım vakitlerde falan konuyla ilgili komplo teorilerini twitter'dan falan takip ediyorum. Tezleri ve antitezleri ara ara okuyorum. Öyle ciddi ciddi okumalar belgeseller falan izlemeler yok tabi ama aşina kaldım hep. Çünkü komplo teorilerini her şeye rağmen severim ben. Doğru olsun ya da olmasın insana "farklı yerden bakma ve bildiklerini check etme" imkanı sağlıyor. Bir çeşit beyin jimnastiği yani. Kabul edelim the flat earth society topluluğu hiç olmasaydı hiçbirimiz "dünya gerçekten küre mi lan?" sorusunu kendimize sormayacaktık çoğumuz hala daha sormamıştır taşak geçmekle meşgulüz. hatta en önemlisi buna karşın internette onlarca dünya neden küredir temalı içerikler üretilmemiş olacaktı. Bu bilgi belki de sonsuza kadar apriori bir bilgi gibi kalacaktı bizde. Aslında çoğu bilgimiz bu şekilde sezgisel ya da doğuştan kabullenilmiş/kabullendirilmiş bilgidir de neyse. Unutmayalım insanoğlu hayatı boyunca inandığı/kabul ettiği/kesin gördüğü doğrularının %0.5'ini falan ancak sorgular o da sorgulayıcı bir kimliğe sahipse. Gerisi tamamen inanç, güven, sezgi, kabullenme üzerinedir. En kesin olduğunu düşündüğünüz bilgiler de dahil. işte bu düz dünya teorisine ya da bunun dışında bilimum komplo teorilerine de sorgulama refleksini geliştiren, algılarımızı cilalayan, farkındalığımızı artıran etkinlikler olarak bakmak en sağlıklısı. Mesele doğrularımıza ne kadar referans verebildiğimizi fark etmek yani. Düz dünyacılara da "he amk bi sen akıllısın" demeyi ya da "o kadar insan nasıl sakladı" gibi insan referansları vermeyi de bırakmak gerek belki de... Adamlar belki de daha objektif ve olgusal referanslar istiyordur olamaz mı yani? Neyse bu Elon Musk'ın uzaya tesla'yı göndermesi olayından sonra bu muhabbet internet ortamında haliyle tekrar alevlendi. Bana da iş çıktı zevkli oluyor milletin seviyeli, seviyesiz tartışmasını izlemek. alsdjals Açıkçası bu tesla olayını izlerken bana da bazı garip şeyler göründü ne yalan söyleyeyim. Hatta o yusyuvarlak masmavi gezegenimizi animasyon edasında görünce "bu ne amk" dedim ve sonra da "lan acaba düz dünyacı mı oluyorum" diye kendimle taşak geçtim hatta. :)) Neyse ki aynı garipliğe Barış Özcan da hak vermiş de o kadar da anormal olmadığımı hissedebildim. Asıl meseleye gelirsek. Kafası hafiften kırık 9/11 olaylarından tutun da japonya'ya atılan atom bombalarına oradan "kurmaca" insanlık tarihine kadar hemen her şey hakkında komplo teorilerini takip eden yazan çizen bir adamdan gezegenler hakkında optik üzerine bir iddia gördüm. Bir ara internetim yoktu o sebepten 1 haftadır falan da kafamda gezinip duruyor konu. Bir türlü de cevap bulamıyorum doğrusu. Unutmadan ekleyelim komplo teorilerinin en büyük silahı anlatılanlar çerçevesinde "tutarlı" olmalarıdır. Asıl kaçırılan nokta da bu zaten. Hemen her şey hakkında tutarlı ama ütopik kurgular inşa edebiliriz. Bilim kurgu filmleri de bu temel prensip üzerine çalışır zaten. Tanrılarınn arabaları kitabı da kendi içinde oldukça tutarlı hipotezler içerir mesela ama büyük safsatadır alsdjalks Haktan Akdoğan selamun aleyküm karşiimm. Neyse... ilgili twitter flood'unun tamamı burada. ilgilenenler okusun. Geniş konulara değinen bir flood. Ben aşağıda beni asıl dumura uğratan detay twittleri de alıntılayacağım. cosmos belgeselini izleyenlerimiz bilir bana astronomi üzerine verilen rakamlar her zaman aşırı derecede astronomik gelir hakikaten. asldjlasd Zaten tanrıların arabaları kitabı da yanlış hatırlamıyorsam bu sayısal veriler üzerinden girizgah yapar. Evrende kum tanelerinden çok daha fazla sayıda yıldız var oğlum lan yıldız. Bizim güneş gibi milyarca yıldız var sırf bizim galakside. Bu gerçekten ikna olmakta zorlandığım bir bilimsel veri bilemiyorum.. Bir de bu ışık yılı meselesi var. ışık hızı dediğimiz şey saniyede 300 bin km yol demek. binlerce ışık yılı mesefadeki gök cisimlerinden bahsediliyor bu aq astronomi biliminde. Bazen ağzımızdan bir çırpıda çıkıveren şeylerin ne derece ağır, ne derece büyük olduğunu algılayamıyoruz. Yukarda verdiğim twitter floodunda da bu meseleye de atıf yapılarak basit bir soru soruluyor. "800 milyon kilometre uzaklığında olduğu söylenen jüpiter gezegenini ben teknosadan sipariş vererek aldığım basit bir fotoğraf makinesi ile nasıl gözlemleyebiliyorum?" twit 1 twit 2 "Satürn 1.1 milyar kilometre uzaklıkta diyorlar. 600 dolarlık basit bir fotoğraf makinesi ile ben bu uzaklıktaki gezegenin halkalarına kadar nasıl gözlem yapıyorum?" diyor. twit 3 Gayet doğal, gayet akılcı, gayet basit bir soru. Çok sofistike bir optik bilgi gerekmiyorsa bu soruya makul bir cevap verilmesi gerekiyor ki ben 1 haftadır düşünerek bulamadım açıkçası. Lan ilgili makine amazon'da 600 dolara satılan bildiğin standart handcam tipi bir şey. boynuna asıp ormana gidiyosun instagrama foto çekmeye onunla. aynı makine ile 380 bin kilometre uzaklıktaki ayın krater çukurlarında arkeolojik inceleme yapman bile mümkün olabiliyor mesela. twit 4 Hadi oldu diyelim. 380 bin kilometre uzaklığı fotoğrafladın. eyvallah. Asıl kafamı siken iddia şu. Resmin gerçekliğini irdelemedim henüz. Şu olay: twit 5 fotoğraf çekilirken kadraja kuş giriyor. Ve adam yine gayet doğal, gayet insani bir soru soruyor "380 bin kilometre uzaklıktaki ayı kadraja oturtacak kadar zoom yapıyorsan araya giren kuşun ekranı çok büyük oranda kaplaması gerekirdi. Ama kuş 8-10 kat büyütümüş halde giriyor kadraja." Bir de güneşe yapılan çekim var. 150 milyon kilometre uzaklıktaki bir yıldıza yaklaşılıyor ve yine araya kuş giriyor sıkıntı hala aynı sıkıntı. twit 6 altındaki twitle beraber durum bu. cosmos belgeselinde uzay ve evren hakkında verilen veriler, sayılar, ölçü birimleri... Ne kadar isabetli? Düşündük mü hiç? Koca flood'tan neden sadece bu meseleyi çektim biliyor musun? Çünkü bu örneğin "düz dünya teorisi" ile doğrudan bir alakası yok. Komplo teorisinden daha fazlası var burada. Olayı komplo olarak düşünmenizi istemiyorum. Buradaki soruların cevabı nedir? Benim asıl merak ettiğim ve beynimi sikip atan mesele bu. Nasıl oluyor? Sokak röportajlarında "ay mı daha uzak hindistan mı daha uzak" sorusuna hindistan cevabını verenlere yarım yarım güldük şimdi sıra bence bize geldi. Neden güldük onlara? Sorunun cevabı ne? Ay, gezegenler, yıldızlar... Sandığımız kadar uzak mı gerçekten? Cevap evetse bu astronomik uzaklıkların böyle erişilebilir olduğu örnek çekimlere makul cevaplar verilmesi gerek. Ben bunu beklerim açıkçası. Düz dünya inanırı değilim elbette. Yukarıda dikkat çektiğim sorular hakkında da net bir fikrim yok. Bir kaç genel kültür bilgisi dışında da bilgim yok. gezegenler sahiden Carl Sagan'ın dediği kadar uzaktalar mı yoksa sandığımızdan daha da mı yakınlar emin değilim. Cevabım yok. Neyi gözden kaçırıyorum inanın bilmiyorum. Bu durum sinirlerimi bozmaya başladı. Hazır elim boşalmışken buraya da yazayım dedim. Bir kaç gün içinde de kozmik anafor'un kurucusu var arkadaş listemde, olmadı facebook'tan mesaj atacağım. Belki bu yazıyı olduğu gibi atarım bilmiyorum. Ama sinir bozucu bir şeyler var. Gece gece darladı beni aq. Düz dünya safsata olabilir. Safsata olarak da kalabilir. Ama bu gezegen uzaklıkları ve aşırı gelişmiş astrofotoğrafçılık çelişkisi sinirlerimi bozuyor. Hayır işin garibi bilgisayarımda astrofizik adında bir klasör var. içerisinde yüzlerce dosya, bir sürü makale, yığınla fotoğraf var. Tam bu satırları yazarken bilgisayarımın masaüstü fotoğrafı 2002 yılında 50 saat boyunca yüzlerce fotoğraf çekilerek oluşan, 2003 yılında yılın astrofotoğrafı seçilen amatör bir andromeda galaksisinin çekimi bulunuyor. Bize uzaklığı 2.537.000 ışık yılı 2.5 milyon ışık yılı... Baya ekranda kocaman andromeda galaksisi var. Kendi kedime ihanet ediyormuşum gibi ya da büyük sikişe gelmişim gibi hissettiriyor.

düz dünya konyalıların uydurmasıdır, dünya inişli çıkışlıdır.

Söylendiği zaman birine delirmiş muamelesi yapılan teori.Adamlar bu konuyla ilgili bayağı deneyler yapmışlar.Hatta güneş ve ayın aynı konumda olduğunu,Antartikadan sonra sınırsız kıtalar olduğunu söylüyorlar.En garibi de ay tutulmasını tuhaf bir şekilde açıklıyorlar.Masonların kurduğu bir dünyada yaşadığımıza inanıyorlar.Nasanın zahor öğretileri ile çalıştığını söylüyorlar. Bir de dürbünle uzaktan sadece direği gözüken gemiye bakıldığında aslında geminin tamamının gözüktüğünü gösteren videoları var. İlgililer için link: Bir saatlik deney İlgililer için kanal: (bkz: Ali Duman)

İnşallah düzdür, malzeme verirler elimize eğlenceli vakitler geçer

az önce bu başlıktaki entryleri okurken benim de önceden kaçırdığım bi şeyi hissettim. dünyanın düz veya yuvarlak olmasının ne gibi faydaları veya zararları vardır diye konuşurken hepimiz bir şeyi ıskalamışız. işin psikolojik kısmını. evrenin sonsuzluğuyla birlikte bu konuya sabah biraz daha geniş bir ekleme yapacağım. şimdilik sadece şunu belirteyim; evrenin sonsuzluğu ve dünyanın yuvarlaklığı, ikisinin de bilimle elde edilmiş olması, öncelikle hiç kimsenin itiraz edememesini sağlıyor. ikinci olarak da sonsuz bir evrende insan resmen yok hükmünde. bu ise kendini yok hükmünde gören insanın daha kolay güdülenmesini ve yönlendirilmesini sağlıyor. oysa tüm büyük dinler ve felsefik akımlar insan önemlidir der. hem evren hem de dünya için. ki bana göre de öyle. zira insanın aklı ve bulunduğu çevreyi değiştirme yeteneği var. her ne kadar bunları genelde faydalı şeyler için kullanmasa da. hülasa, düz dünya teorisi bilimden ziyade işin psikolojik kısmına yönelse ve tüm tezlerinin ağırlığı bu alana verse, bence daha çok inandırıcı olur. daha çok kitleye hitap eder. çünkü insanlar cidden bilmiyor. uzay’la alçak yörünge arasındaki farkı bilmeyen insana dünya düz olabilir dediğin an, ortaçağda tanrı yoktur demişsin gibi muamele görürsün. zira modern çağın yeni dini bilim. asla sorgulanamaz ve aleyhinde fikir-tez belirtilemez. mesele bilimle aldatmak olduğunda keşke konu sadece dünyanın şekliyle bitse. mesela ben karbon testlerinin de doğru olduğunu sanmıyorum. veya dinozorların yaşadığına da. çünkü benim elimde bir argüman yok. birileri bir tarih yazıyor, bunun bilimsel veya normal tarih olmadı fark etmiyor, hepimiz ona inanmak zorunda kalıyoruz. ha dersiniz ki ya arkadaş hiç mi onurlu bir bilim insanı yok, tüm bu foyaları ortaya sermiyor. ben de derim ki bugün tüm devletleri yöneten liderlerin hiç mi suçu yok da tek bir savcı haklarında tutuklama kararı almıyor. işte tüm mesele bu. bilim denilen olgu, otorite kontrolünde. günümüz yargısı gibi bağımsız değil. ortaçağda dinin toplumun her alanında en baskın güç olmadı gibi. ki hala öyle çoğu zaman. ayrıca; ciddi anlamda insanlık yoksulluktan kırlırken uzay üzerine araştırmalar yapan (sözümona) kurumlara harcanan paralarla dini kurumlara harcanan paranın birbirine denk olması ve bazen birinin bir diğerinin önleme geçmesi bana pek masum gelmiyor açıkçası. bilimle teknolojiyi karıştırma meselesi var bir de. sen dünya yuvarlak olabilir dediğin an birileri hemen bak bu fikrini akıllı telefondan yazarak söylüyorsun diyor. iyi de teknoloji bu. kanlı-canlı elimde ve ben kullanıyorum. ama sen bana kalkıp her gün bilmezsen kaç milyar ışık yılı uzaklıkta bir gezegen bulundu, orada hayat var dersen, bunun benim nazarımda öldükten sonra cennet-cehennem var diyen ve herkesi kendisi gibi yaşaması için zorlayan bir farkı olmaz. çünkü mesele kanıttan çıkıp inanca dönüyor. günümüz eğitim sistemleri de zaten tamamen inanç üzerine kurulu. bir rakamından sonra ikinin asla gelmediği bir varoluşta kimse bana ne ahiretten ne de evrenin sonsuzluğundan bahsetsin. ben bu konuda öklit gibi düşünüyorum. bir şeylere sadece inanmak istemiyorum, onları ispatlamak da istiyorum. dinin en büyük bug’ı da bu zaten. ispat yok. sadece inanç var. keza diğer entrylerde söylendiği gibi, uçakların rotasının değiştirilmesi, gece-gündüz meselesine yapılan açıklamalar, mevsimlerin oluşumunu izah edişleri falan derken düz dünya teorisi hiç de uçuk gelmiyor bana. hatta ilk başta dediğim gibi, işin psikolojik kısmını düşünürsem, dünya düzdür deyip kenara çıkarım. bu düzlük sonsuz değil ama. bir tepsi gibi düşünün. ve onun üzerine kapanan bir yuvarlak kapak. buna da gökkubbe deniyor zaten. güneş ve ay o kubbenin içerisinde, alçak yörüngede dönüp duruyor. son bir şey yazıp entryi bitireceğim; insanın dünyadan asla dışarı çıkamadığı, yani alçak yörüngenin dışına asla çıkamadığımızı ve gökkubbenin hep altında kalıp orada yaşadığımızı herkesin kabul ettiğini bir düşünsenize. evrenin merkezi dünya ve ondan sadece bir tane var. yıldızlarsa o kubbenin dışında öylece duruyor. ve sonsuz evren düsturuyla kandırılan insan, en önemli varlığın kendisi olduğunu çözüyor, hakkını tek bir zorbaya yedirir mi o saatten sonra? asla. dünyanın yuvarlak oluşu tezi, düzlüğünün önünde engel değil. az önce dediğim gibi, tepsi de yuvarlak. ancak sabit bir zemin üzerinde ve üzerinde yuvarlak bir kapak var: gökkubbe. not: özellikle ikinci dünya savaşı sonrası, yani antarktika kıtasının keşfinden sonra birçok büyük devlet gökkubeyi bombalamış ve hiçbir başarı elde edememiştir. ki insanlık ne uzaya çıkacak teknoloji icat edebildi ne de başka bir boku. bundan binlerce yıl önce de tek bir bıçak darbesi olmadan ameliyatlar yapabiliyordu insanlar. şimdilik insanlığın ulaştığı son nokta internettir. sabah bu entryi daha derli toplu bir hale sokacağım. şimdi tüm yazım hataları, eksik bilgiler ve anlatım bozukluklarıyla kaydediyorum.